15 Temmuz 2017 Cumartesi

15 Temmuz'da sivilleri kim vurdu? Askerler mi, keskin nişancılar mı? | Mehmet Fahri Sertkaya

akademi dergisi, Mehmet Fahri Sertkaya, 15 temmuz darbesi, darbe tiyatrosu, akp'nin gerçek yüzü, hakan fidan, büyük israil projesi, gerçek yüzü, suriye, NATO,

Evet... İşte tam bu karede ve devamında, seri olarak ateş ediyor darbeci(!) askerler. Sanki karşılarındaki insanlara değil de, havada kuşlara ateş ediyorlar. Çünkü namlular hep havaya doğru... Zaten ateş ederlerken görülüyor ki, çok tecrübesiz ve eğitimsiz askerler. Bunlara 25 mt'den hedefe isabet eden atış yapmasını emir etseniz, çoğu isabet edemez. Iskalarlar.


Bu anlardan az sonrasındaki görüntülerde, ateş ettikleri anda, mermiler az ötede asfalta vurup vurup toz/duman çıkartıyorlar. Dikkatle incelendiğinde, çok zor durumda kaldıklarında ayaklara ateş ettikleri ve sadece birkaç kişinin isabet alıp seke seke uzaklaşmak istediği görülüyor.


Keşke, AKPKK suç, terör ve ihanet örgütünün siyasi kadrosunun çağrısı ile sokaklara inen ve ciddi bir kısmı hapçı, tinerci, serseri, şovmen, psikopat olan o tipler de askere değil havaya ve yere sıksaydılar ve teslim olan askerlerin boğazını kesmeseydiler, köprüden atmasaydılar.

Bu şartlarda sivilleri kimlerin vurduğunu mu merak ediyorsunuz? İzleyin:

1- Köprünün ayağındaki çok profesyonel keskin nişancılar: 


Not: AKPKK'ye yardım ve yataklıkta sınır tanımayan hatta aslında AKPKK'ye ait bir kanal olan A Haber'den izleyeceksiniz. Sonraki süreçte AKPKK'nin devlet kurumlarının başına sızmış ve yakın gelecekte vatana ihanetten yargılanacağı kesin olan militanları, resmi açıklamalar ile 'Böyle bir şey yok. Orada keskin nişancılar yoktu. Bunlar şehir efsanesi'' dediler. Aratın, o videoları da bulursunuz. Bunu demek zorundaydılar, çünkü ortada askerlerden bir keskin nişancı yoktu. Yargılama sürecinde işler sarpa saracaktı.

Bir avuç askerle ve de tecrübesiz bir avuç askerle ya da askeri okul öğrencileri ile köprü falan kapatılmazdı. Halk üzerlerine gidiyorsa, orada bir başlarına bırakılmazlar, destek gönderilirdi. Önceden plan yapmış ve gerçekten darbe yapmak isteyen kişiler, oradaki kalabalığı daha toparlanırlarken gaz bombaları ile bile dağıtabilirdi.

Asker, milletini gözünden gerçekten çıkartmışsa, oraya iki helikopter gelip herkesi dağıtabilirdi. Ankara Emniyetinin önüne iki atış yapıldığında, hiç kimse kalmadı... Darmadağın oldular. Orada, köprüde ateş eden keskin nişancılar, ya başında İsrail ile danışıklı dövüştürülerek bir anda ünlü ve kahraman yapılan ama o gün bu gün her yaptığı İsrail'e, NATO'ya, Amerika'ya yarayan Hakan Fidan'ın bulunduğu MİT'in içindeki hain bir kanadın adamlarıydı ya da yine onların Suriye'de, Büyük İsrail projesi gerçekleşsin diye yüzde 80'i sünni müslüman olan Suriye ordusuna karşı kullandığı IŞİD'çi keskin nişancı teröristlerdi ya da bütün bu projelerde kullanılan SADAT'ın adamlarındandı.

2- Siyah transit içindeki, çok sayıda sivili vuran keskin nişancılar da askerler değildi:


3- AKPKK'nin askere aslında ne kadar değer verdiğinin resmidir, Manisa'da defalarca zehirlenen askerlerin, yemeklerini veren AKPKK yandaşı firmanın ettikleri ve askerin yemeğinden bile çalan firma sahibinin AKPKK'li üst seviye siyasetçilerle 'duygusal' bağlantıları. Yine Soma, AKPKK'nin millete ve işçiye ne kadar kıymet verdiğinin resmidir. Mavi Marmara'ya da ilk anlarından itibaren "Danışıklı dövüş. Bu bir tiyatro" derken, tıpkı bu sözde darbeyi afişe ettiğimizdeki gibi tavırlar vardı karşımızda. Gelinen bu noktada, üst seviye bazı eski AKPKK'liler, Mavi Marmara'nın da, Davos'taki One Minute'un da tiyatro ve danışıklı dövüş olduklarını itiraf ettiler. Tekrara gerek yok, bu kadar senedir deşifre edip afişe ettiğimiz bin türlü vahim suç, ihanet, terör ve savaş suçu, vurgun, peşkeş v.s. var.

Bütün bunları, hala dinimizi, değerlerimizi alet ederek müdafaa eden ve 15 Temmuz edebiyatı yapan her kim varsa, bunlar münafığın, karaktersizin önde gidenleridirler. Biz müslümanlar, bunların hiç birini müslüman kabul etmiyoruz.





Bizi, sansürcü Amerikan/Siyonist ağlarından sorunsuz şekilde takip edemezsiniz. Telegram yazılımı kurarak, oradaki Akademi Dergisi grubumuza takipçi olmanız, en doğru davranış olur: www.t.me/AkademiDergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu güne değin en çok tıklanılanlar